22 Ekim 2011 Cumartesi

Crew 2 - 10 Yedi Bela

Emilio 7
Selçuk 5
Kerem 7
(dk.33 Pamir) 7
Mert 5.5
(dk.26 Bahadır) 5.5
Taylan 4.5
Yamaç 4.5
Mehmet 4.5

goller

34 Pamir (asist: Bahadır)
45 K.K (asist: Yamaç)

Malesef önemli bir maçta takımca çok kötü oynadık ve yenildik. Takımda ne ileride top tutuldu, ne 2 pas yapıldı, ne pres yapıldı ne de kaliteli bir savunma yapıldı. Rakip çok daha diri olan, koşan ve iyi top yapan taraftı. Hakemin İngiliz ve İtalyan futbolundaki bütün sertliklere maximum tolerans göstermesi de maçın tadını doğal olarak kaçırdı ama rakip hak ederek galibiyete ulaştı. Maçtan sonra, hücum hattının defans ve ortasahaya sitemi, ortasahanın hücum ve defansa sitemi, defansın ortasaha ve hücuma sitemi herhalde takımın mevcut halini özetliyor. "Basmıyorlar" "Yardıma gelmiyorlar" "Boşa kaçmıyorlar" "Top gelmiyor" gibi kalıpları maç sonunda o kadar çok farklı ağızdan duydum ki... Çok net olan bir şey var, takım futboldan çok uzak bir görüntü sergiliyor. Bunu bir ya da iki kişiyle açıklamak mümkün değil. Kimse iyi futbol oynamıyor. En iyi oynayan bile ancak kötünün iyisi sıfat tamlamasından öteye geçemiyor... Saha içinde dialog yok, çözüm yok, alternatif yok. Maç sırasında "takım arkadaşları" birbirlerine şunu şöyle yapalım, bunu böyle yapalım şeklinde hiç bir dile getirimde bulunmuyor halbuki herkes aynı dili konuşuyor. Kısacası an itibariyle, takımda ne takım olma güdüsü, ne de futbol var. Şahsi fikrim; defansın daha önde basması ve daha sert olması, ortasaha ve forvetin çok daha fazla koşması, şutları kapaması ve mücadele etmesi, top bizim ayağımızdayken herkesin hareketli olması, ayağa pas yapılabilmesi, verkaç yapabilmesi, şut çekilebilmesi ve kısacası futbol oynaması gerektiği yönünde...

Dışarıda tabi herkes keyifli, yenilsek de yüzler gülüyor ve olması gereken de zaten bu ama yenilmekten yenilmeye de fark var. Bu kadar zaman harcanan bir şeyde daha iyi şeyler sunabileceğimize inanıyorum. Sonuçta bu harcanan hepimizin zamanı. Önümüzdeki haftalarda futbol namına bir şeyler sunalım, en azından sunmaya çalışalım. İlk 4 haftanın özeti benim için "hüsran"dır. Fakat, 4 haftadır sahaya da keyifle gidiyor, sahadan keyifle ayrılıyorum. Demek ki saha içi dışında bir sıkıntımız yok. Saha içinde de sıkıntıdan başka bir şeyimiz yok. Takım kadromuz, takım arkadaşlarımız belli. Herkes mevcut yeteneğini ve gücünü takım bütünlüğünde birleştirebilirse çok daha iyi futbol sergileyebileceğimize ve iyi sonuçlar alabileceğimize inanıyorum. Kalan haftalarda bunu yapmaya çalışalım...

Emilio, 10 gol yemesine rağmen iyi bir performans sergiledi. Kalesine gelen etkili şut miktarına göre az yedi. Ancak kaç sezondur takımın parçası olmasına rağmen önemli bir maça son saniyede gelme disiplinsizliği ve genel devamsızlığı için söyleyecek sözüm yok.

Selçuk, bu sezon henüz daha bekleneni veremedi. Maç öncesi ve sonrasında kafa olarak çok arzulu olsa da sahaya çıkınca hem fiziğini kullanamıyor hem de ayağına hakimiyeti eski sezonlara göre daha zayıf. Defansif açıdan da 4 haftada istenen seviyede gözükmedi. Takım toparlanacaksa, önce kaptandan başlar. Kaptan olarak onun oyununu toparlamadan takımın toparlanması zor gözüküyor.

Kerem, her ne kadar halısahada sergilediği futbol anlayışı benimkiyle uyuşmasa da takıma kaydadeğer ve düzenli olarak katkı verebilen tek oyuncu olma özelliğini taşıyor. Tabii ki daha iyi oynayabilir çok daha katkı verebilir ancak bunun için takımın daha iyi oynar hale gelmesi gerekiyor.

Mert, sezon öncesi takımın en iyi oyuncusuydu. Ancak, Ankara'da okuması sebebiyle bu hafta forma şansı bulabildi ve maç eksikliği gözle görülür seviyedeydi. Defansta zaman zaman aksarken, ileri çıkışlarında da son tercihlerini doğru yapamadı. Rakibin saçma sapan dengesiz topa dalışı sonucu bileğinden sakatlanması talihsiz oldu. Maçın ardından hastaneye gidildi ve yapılan testlerin ardından 2-3 hafta forma giyemeyeceği ortaya çıktı. Kendisine geçmiş olsun diliyorum. Tez vakte, hem sağlıklı hem de formda olarak takıma geri dönebilmesi temennim.

Taylan, bir başka maç eksikliği sıkıntısı çeken oyuncu olduğunu bu mücadelede bir kere daha gösterdi. Aslında askerden döneli epey bir süre geçmesine rağmen maç eksikliğini kapatamaması ya da formsuzluğu onun sahada yokları oynamasına neden oluyor. Bir zamanlar takım arkadaşları tarafından "Xavi" lakabı takılmışken bu günlerde yaşlı bir "Ayhan Akman" performansı sergiliyor. Tekrardan eski günlerine dönmesi, malesef kadroda oyunu çift yönlü oynayabilen bir iki kişiden biri olması sebebiyle zorunlu gözüküyor. Umarım, eski haline en kısa zamanda döner.

Yamaç, topsuz oyunda zaten minimum miktarda takıma dahil olurken toplu oyunda da ayağında pek top tutamaması, bulduğu şut pozisyonlarını değerlendirememesi, ileri uçta herhangi bir kombinasyona girememesi ve güçsüzlüğü ile bu hafta beklenenleri karşılayamadı. Topsuz oyuna da dahil olması gerektiği gibi toplu oyunda da yaratıcılığını doğru futbol anlayışı ile birleştirip takıma sipesifik katkılar sunmalı. Özellikle bu hafta çok kötü olmasına rağmen ilk 3 haftada da tam olarak bekleneni verdiğini söyleyemem. Bileğine ve hırsına an itibariyle yazık ediyor. Daha iyi olabileceğini düşünüyorum.

Mehmet, geçen hafta attığı 5 gol ile form tuttuğunun sinyallerini verse de bu hafta o sinyalleri ortadan kaldırdı. Maçın ilk bölümünde iki pozisyonu değerlendiremezken, maç boyunca direkten dönen bir şutu hariç kötü bir şut performansı gösterdi. Çok fazla pozisyona girdiğini söyleyemem ama kendisi de pek bir şey sunmadı. Rakip savunmanın arasında kayboldu gitti. Ayağına gelen toplar da bir şekilde rakip savunmaya geçti. Malesef, vasat bir performans sergiledi.

Bahadır, sakatlanan Mert yerine oyuna dahil oldu. Mücadele etti, biraz hareketlilik getirdi ama çok da bir şey sunduğunu düşünmüyorum. Ortasahada koşup mücadele etmek iki topa ayak koymak futbol namına yeterli bir şey olsaydı içinde 7 tane Hürriyet olan takım pazarliginde açık ara şampiyon olurdu. Evet, son sezonlara göre bu sezon daha iyi gibi gözükse de yeterli kelimesinin henüz yakınında değil.

Pamir, takımla her ne kadar az oynasa da takımın en ruhlusu olduğunu sahaya adımı attığı ilk andan itibaren gösterdi. Oyuna girer girmez topla ilk buluşmasında kafa golünü attı. Oynadığı süre boyunca mücadelesini etti. Uğraştı, çabaladı, didindi. Saha kenarında bulunan Crew bünyesi insanlarına bu kötü futbol gününde keyif verdi. Keşke fizik olarak daha hazır olsa da her hafta forma şansı bulabilse...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder